Metabolizma hızınız yavaşlatan bazı nedenler kolay kilo almanıza ve kilo vermekte güçlük çekmenize sebep olabilir. Biraz fazla tükettiğiniz yemekler sonrası bile hızla kilo alabilirsiniz. Diyet ve zayıflama yazıları içerisinde adından fazlaca söz ettiren metabolizma hızı, yediğimiz yiyecek ve içecekler ile aldığımız kalorilerin yakılarak enerjiye dönüştürme kapasitemizdir. Metabolizma hızı kilo alma ve verme işleminde önemli bir role sahiptir. Hızlı bir metabolizma kilo vermenizi kolaylaştırırken, yavaş çalışa bir metabolizma ise kilo almanıza ve yavaş kilo vermenize sebep olabilir.
Bazı değiştirilemeyen risk faktörleri; ilerleyen yaş, genetik faktör ve kadın olmak gibi cins farkı bu faktörlerin başında gelse de, genellikle yaptığımız kötü alışkanlıklarımız da metabolizma hızımızın yavaşlamasından sorumlu olabiliyor. Fakat bu sürdürdüğümüz kötü alışkanlıklarımızdan kurtulmamız tekrardan metabolizma hızımızın yeniden yükselmesini sağlayacaktır. Böylece daha hızlı kilo verebilir ve sağlıklı yaşamın kapısını aralamış oluruz.
Metabolizmayı Yavaşlatan Nedenler
Metabolizmamızı yavaşlatan nedenleri sizler için inceledik ve derledik. Bu nedenler arasında bazı değiştirilemeyen faktörler ve kazanılmış alışkanlıklar da mevcuttur. Bu faktörleri azaltarak, metabolizma hızınızı arttırabilirsiniz.
Mevsimsel Nedenler
Yıl içerisinde mevsimsel değişiklikler, metabolizma hızımızı etkilemektedir. Mevsim değişikliklerinde, beynimiz tarafından vücudumuza insülin direncini arttırmak için sinyaller gönderilmektedir. Bu sinyaller neticesinde karaciğerimiz yağ üretimi hızlandırmakta ve bu işlemin sonucunda yağ dokusu ile diğer depolayıcı dokular kış mevsimine hazırlık amacı ile yağ depolamaya başlar. Artan yağ depolarına paralel olarak kas dokularında azalma meydana geliyor. Yerine getirilen bu vücut fonksiyonları neticesinde de metabolizma hızımızda yavaşlama meydana gelmektedir. Bu olaylar zincirine bir de kötü alışkanlıklarımız eklenince kilo almakta kaçınılmaz bir hal almaktadır.
Hareketsizlik
Kilo verme ve kas yapma amacıyla yapılan spor egzersizleri sonrası artan kas dokusu metabolizma hızını oldukça yükseltmektedir. Metabolizma, dinlenirken bile çalışmaktadır. Hareket etmeye başladığımızda ise enerji harcar ve hızlı hareket ettiğimizde daha fazla kalori yakmaya başlar. Yani sürekli yapılan spor faaliyetleri ve egzersizler metabolizma hızını önemli ölçüde arttırmaktadır. Eski hızına göre oldukça artış meydana gelmektedir. Bu yüzden spor yapma ve egzersiz yapma sıklığınıza göre metabolizma hızınızda paralel olarak artış gösterecektir. Bu gibi faydaları göz önünde bulundurarak haftada en az 3-4 gün boyunca 30 dakikanın üzerinde, kişinin sağlık şartları göz önünde bulundurularak uygun egzersizler yapılmasını tavsiye ediyoruz.
Aşırı Alkol Tüketimi
Vücudumuzda yağ dokusu arttıkça kas kitlesinin azaldığını önceki nedenlerimiz içerisinde belirtmiştik. Fazla alkol tüketimi de vücudumuzda bu etkiyi yaratmaktadır. Tükettiğimiz alkoller karaciğerde parçalanarak yap aktarım mekanizmaları üzerinde etki meydana getiriyor. Bu sebeple kan dolaşımında daha fazla yer kaplayabiliyor ve bu da daha fazla yağ depolamamıza neden oluyor. Buna paralel olarak da metabolizma hızımızda oldukça azalma meydana geliyor.
Hormon Düzenleri
Metabolizmanın anahtarını elinde bulunduran tiroit bezi metabolizma hızı üzerinde etkilidir. Tiroit bezi tarafından üretilen tiroksin hormonu seviyesi, metabolik kimyasal reaksiyonların ne kadar hızlı ve yavaş olduğunu belirlemektedir. Tiroit beziniz'in fazla aktif olması daha fazla kalori yakmanıza neden olmaktadır. Bu yüzden zayıf, sinirli ve hiperaktif olma gibi durumların içerisinde olabilirsiniz. Buna paralel olarak da daha yavaş çalışan tiroit bezi, metabolizma hızının daha yavaş olduğuna işaret etmektedir. Böylece daha yavaş tiroit bezi sizin fazla kilolu ve daha yavaş hareketlere sahip olmanıza neden olur.
Az Öğünle Beslenmek
Gün içerisinde kilo almamak ya da kilo vermek için daha az öğünle daha az yemek yemek de metabolizma hızını yavaşlatan etkenler arasındadır. Bu durum metabolizmayla doğrudan bağlantılı olan insülin hormonunun etkisinde dolayı meydana gelmektedir. İnsülin hormonunun salgılanması için kandaki glikoz seviyesinin artması gerekmektedir. İnsülin hormonu salgılandıktan sonra hücrelere sinyal vererek, enerjiyi bırakmalarını ya da bırakmamaları gerektiğini bildiriyor. Böylece vücudumuzda depolanacak yağ miktarını da belirlemiş oluyor. Gün içerisinde aldığımız büyük bir öğün yemek, küçük atıştırmalıklara oranla kanda daha fazla insülin üretilmesini sağlıyor.
Bu nedenle, çok yemek yediğimiz zaman ürettiğimiz fazla insülin hormonu sayesinde, daha fazla enerjinin bırakılmamasını sağlayarak vücudumuzda yağ olarak depolanmasını sağlıyor. Elde edilen sonuç ise hem daha fazla kilo alınması hem de metabolizma hızında meydana gelen yavaşlama.
Bu yüzden mutlaka düzenli bir beslenme programıyla günde üç öğün yemek yemeliyiz.
Ayrıca Az Harcayarak Fazla Kilo Verdiren Diyetler başlıklı yazımız ile metabolizmanızı nasıl hızlandıracağınızı öğrenebilirsiniz.